CİN BÜYÜ VE ÇARPMIŞLARDAKİ BELİRTİLER

Published on:

“CİNLİ” ve “BÜYÜLÜ” Olduğu İfade Edilen Hastalardaki Belirtiler
Cin Çarpan insanda Uykuda Olan Rahatsızlıklar
1- Uzun süre sağa sola döner, uyumaz. Ancak iyice dinlendikten sonra uyuyabilir.
2 – Sebepsiz yere üzülür, gece boyunca sıkılır.
3 – Bazı insanları gördüğünde, onlardan çok sıkılır. Sanki bir yerden yardım beklerde, o yardımı da göremez.
4 – Çok korkunç rüyalar görür.
5 – Rüyasında kedi, köpek, kurt, tilki, aslan, inek ve fare gibi hayvanlar görür.
6 – Dişlerini sıkar.
7 – Uykuda çok ağlar, çok güler veya çığlık atar.
8 – Uyurken ah vah eder.
9 – Uykuda şuursuz olur.
10 – Yüksek bir yerden düşüyormuş gibi olur.
11 – Rüyasında kendini kabirde, pis yerlerde, korkunç yollarda görür.
12 – Garip insanlar görür. Örneğin, siyah çok kısa veya çok uzun boylu gibi…
13 – Çizgiye benzer çok garip şeyler görür
Cin Çarpan insanda Uyanıkken Olan Rahatsızlıklar
Aşağıda konu ile ilgili delilleri “ belirtiler i” sıralıyacagız.
Sıralamış bulunduğumuz maddeleri çok titizlikle okumanızı öneririz. Ve aynı zamanda da kendi kendinize teşhis koymanız hususunda da yardımcı oluruz inşallah.
•) Korkulu rüyalar görüyor musunuz?
•) Yüksek bir yerden düşüyormuş hissine kapılıyor musunuz?
•) Derin bir suda boğulduğunu rüya aleminde gördüğünüz oluyor mu?
•) Rüya aleminde bilmediğin bir yerde yırtıcı hayvanların saldırısına uğradığınızı görüyormusunuz.?
•) Issız yerlerde dolaşırken tuhaf sesler duyduğunuz anlar oluyor mu?
•) Herhangi gayibi bir ses sizi adınızla çağırıyor mu? O sesin kimin sesi olduğunu çıkaramadığınız anlar oluyor mu?
•) Vücudunuzun herhangi bir yerinde karıncalanma hissi var mı?
•) Yalnız kalmayı ve banyoda uzun süre kalmayı seviyormusunuz?
•) Yıkanırken yani banyo yaparken biri ile konuşma ihtiyacı duyuyormusunuz?
•) Yüzünüzü sabunlu suyla yıkarken birisinin sizi seyrettiği hissine kapılarak yüzünüzdeki sabundan hemen kurtulmak istiyormusunuz?
•) Bazen banyodan hızlı dışarı çıkmak istediğiniz anlar oluyor mu?
•) Özellikle gecenin geç saatlerinde yürürken birilerinin peşinizden geldiği duygusuna kapılıyor musunuz.?
•) Gözlerinizi kapattığınız zaman karanlıkta bir göz belirip sana bakıyor ve giderek yaklaşıyor mu.?
•) Çevrende pis bir koku duyuyor musun.?
•) Uyurken rüya aleminde saldıran birisi oluyor mu? Ve yorganınızın hareket ettiğini hissediyormusunuz.?
•) Yalnız kalmayı seviyormusunuz ve özellikle odanızda tek başınıza uyumaktan hoşlanıyormusunuz? Bu esnada yanınıza biri yatmaya geldiği zaman korkuyla uyanıp kaçmaya tesebbüs ettiğiz anlar oluyor mu?
•) Rüya aleminde kedi, Köpek,yılan ve pis kılıklı insanlar görüyormusunuz?
•) Karanlık korkunuz oluyor mu?
•) Eşler arasında soğukluk, tiksinti ve iğrenme oluyor mu?
Yukarıda sıralamış bulunduğumuz soruları kendinize sorun. Çoğunlukta EVET yanıtını veriyorsanız siz bizim hastamızsınız demektir.
Cinlerin Bedende Olduklarına Dair Alametler Nelerdir ? 1 – Sebepsiz baş ağrıları.
2 – ibadet etmekle ve Allah’ı zikirde zorlanma.
3 – Beyin yorgunluğu.
4 – Kasılma ve sinirlenme.
5 – Tembellik.
6 – Herhangi bir uzuvda, doktorların sebep bulamadığı bir ağrı veya sancı.
Bu tür vakalarda, algılanan sesler, görüntüler, özellik arz eden uyku bozuklukları, korkular, ağrı ve dokunma hisleri, bayılma ve kasılmalar, eşleri ile ilgili şikayetler ve dini etkinliklerle ilgili yakınmalar dikkat çeker.
Bu hastalar üzerindeki gözlemlerimiz onların farklı belirtiler gösterdikleri yönünde.
Hastada görülen belirtiler onun hastalığı derecesinde hafif ya da ağır olabilir.
Belirtilerin her birinin özelliklerini ayrı ayrı incelediğimizde ise şunları görürüz;
Sesler;
Hastayı tehdit eden ya da hastayı bir şey yapmaya yönlendiren sesler,
İntihar etmesi gerektiğini ya da çocuğu gibi, eşi gibi bir yakınına zarar vermesini isteyen sesler,
Bazen annesinin ya da bir yakınının çağırma sesi,
Ölmüş birinin kendisine hitap eden sesi,
Kendisi hakkında birilerinin konuşma sesleri,
Seslerin bazen dışarıdan, bazen vücut içinden geliyor gibi hissedilmesi,
Bazen hışırtı, bazen ıslık, bazen de rüzgar sesi gibi sesler duyulması,
Hastanın, sesini duyduğu varlıklarla diyalog kurabilmesi
Görüntüler;
Hastaya, annesi, babası, kardeşi ya da kocası görünümünde görüntüler. Bazen de, gerçek yakını ile görüntünün hangisinin sahici olduğunu karıştırması,
Yakınlarının yüzü değişmiş, kötü, korkunç ve itici görünmesi,
Daha çok gece bazen de ibadet esnasında gelen cinsel içerikli görüntüler,
Bazılarının algıladıkları bu görüntülerle cinsel haz yaşamaları, kimilerinin de bundan derin bir nefret ve suçluluk duyması,
Yalnız oldukları zamanlarda; yılan başlı yaratıklar, siyah köpek, fare, ters ayaklı, tüylü, kıllı küçük insan şeklinde varlıklar, ışıklı renkli görüntüler, asılı iplikler, dumansı ya da karaltı tarzında görüntüler,
Uykusuzluk;
İlaçların etkilemekte zorlandığı uykusuzluk,
Uykunun çok geç gelmesi, bazen sabah ezanına kadar uyuyamama,
Hastanın uyku, uyanıklık arası gelen korkunç görüntülerden dolayı korkması ve uykuya geçememesi.
Özellikli Korku ve Sıkıntı
Sürekli bir tedirginlik ve korku hali içende olmaları,
Yakınlarının yanında artan sıkıntı,
Yalnız kaldığında da artan ses ve görüntülerden dolayı oluşan korku,
Aynaya bakamama, banyoda gözünü yummaktan korkma ve aşırı sıkıntı,
Hocalara gitmede ve onların yanında aşırı sıkıntılar hissetmesi ve hatta bazılarının buna karşı koyması,
Benzer şikayetleri olan kişiler yanında, onların hasta olduklarını bilmemelerine rağmen izah edemedikleri aşırı bir sıkıntı hissetmeleri.
Önemli bir kısım hastalarda yemek yemekten korkma.
Yanmalar ve Dolaşan Ağrılar
İlaçların etkileyemediği ve koldan, bacaktan, bazen kulaktan ağızdan tanımlanamayan bir şeyin girdiği hissi ile başlayan ve vücutta dolaşan ağrılar ve yanmalar,
Yanmaların ve özellikle ağrıların ilaçlarla giderilememesi.
Bayılma ve Kasılmalar
Garip hareketlerle, bazen bir histeri, bazen de epileptik bir tabloyu anımsatan nöbet halinde gelen kasılmalar,
Kasılmalarla birlikte olan farklı dilden ve kaba sesle olan konuşmalar,
Kasılmalar esnasında çok güçlü olmaları,
Yine kasılmalar süresince birileri ile mücadele ediyormuş gibi konuşmalar, çığlıklar, bağırmalar,
Yakınlarında birine tehdit üslubunda bağırmalar, saldırmalar,
Yine bu sürede, yüzünün ve bakışlarının değişmesi, korkunç bir şekle girmesi,
Bazı hastaların kendilerine zarar vermeleri, kendini boğmaya, kendi boğazını sıkmaya kalkışmaları,
Ve çoğu zaman nöbetten sonra ne olduğunu pek hatırlamamaları.
Eşleri İle İlgili Şikayetler
Daha çok kadınlarda olmak üzere, evli olan hastalarda eşlerine karşı çelişkili tavırlar,
Eşleri yanlarında yokken, onları arzulamaları, eve geldiklerinde ise sıkıntı duyma,
Evde değilken eşlerini arzulamaları, eve geldiklerinde birlikte olmaktan nefret etme.
Dini Etkinliklerle İlgili Belirtiler
Önceden ibadet eden hastaların, ibadete karşı arzu duymalarına rağmen yapamamaları,
Kur’an ve dua okuyabilen kişilerin bu algılamaların başlaması dua edememe, Kur’an okuyamama, yanında okunurken çok sıkılmaları hatta okunmasına mani olmaya çalışmaları,
Bazılarında ise bu okumalar esnasında aşırı tepki ve sıkıntı olmasına rağmen, okumalardan sonra, bir süre için huzur ve rahatlık hissetmeleri.
Belirtilerde Bazı Ortak Yönler
Bu tür hastalarda görülen belirtiler genellikle günün belli saatlerinde ya da vakitlerinde, bazen de haftanın belli günlerinde ortaya çıkma şeklinde periyotlar gösterebilir.
Bu periyotlar esnasında görülen tablolar ağırlıklı olarak, psikoz, epilepsi, histeri gibi görünmesine rağmen, periyot dışından özelikle psikoz-şizofren gibi görüntü veren tabloların hemen hemen tamamen normalleştiği müşahede edilir.
Görüntü ve seslerin belli zamanlarda kesilmesi, hasta tarafından kritik edilmesi, sonra yine tekrarlanması söz konusudur.
Hastanın algıladığı ses ya da görüntülerle, hasta vasıtasıyla diyalog kurulması mümkün olabilmektedir.
Bazı hastalarda hasta yakınlarının anlattıkları ve hastada gözlediğimiz belirtiler aynı anda çok şeyi düşündürecek nitelikte olabiliyor. Bu da hastalığı tanımlamakta zorlanmamıza sebep olur.
Psikoz düşündürebilecek vakalarda görme ya da işitme algılamaları dışında diğer psikotik belirtilerin bulunmayışı dikkat çekicidir.
Bütün bu algılamaları hastanın beyninin ürettiği “hallüsinasyonlar” olarak değerlendirip “psikoz” tanısı koyarak, psikoz tedavisi uygulamaya başlamalarına karşın hastalarda, psikozda olması beklenen diğer belirtilerin bulunmaması hekimi zorlayan önemli bir husustur.
Ayrıca bu tür hastaların bir kısmında hastanın annesi, kardeşleri ya da çocuğu gibi yakınlarının hastanın algılamalarına benzer ses ve görüntüleri algıladıkları ifade edilir ki, psikozlarda bu alışılmış bir durum değildir.
Hekimlerin hastayı tedavide zorluklarla karşılaşınca tanılarını sorgulamak zorunda kaldıkları ve uyguladıkları çok farlı grup ilaçları sık sık değiştirdikleri görülür.
Hemen hemen hiçbir psikoz tablosu, epileptiform bir nöbet ya da histerik bir kriz hekim tarafından oluşturulamazken, bu tür algılamalarla oluşan kriz tablosu, bu hastalarla uğraşanlar tarafından aynen oluşturulabilmekte ve bunu gören hasta sahibi; “işte evde de böyle oluyordu!” diyebilmektedir. adil usta
Yine bu hastalardan çoğu doktora gitmeye karşı bir tepki vermezken, özellikle “hoca”ya götürülmeye karşı direnç gösterdiği ve medyum, hoca ya da cinci gibi kişilerin yanlarında aşırı bir sıkıntı hissetmeleri de anlamlı ve hemen hemen ortak bir özelliktir.

“CİNLİ” ve “BÜYÜLÜ” Olduğu İfade Edilen Hastalardaki Belirtiler

Bu tür vakalarda, algılanan sesler, görüntüler, özellik arz eden uyku bozuklukları, korkular, ağrı ve dokunma hisleri, bayılma ve kasılmalar, eşleri ile ilgili şikayetler ve dini etkinliklerle ilgili yakınmalar dikkat çeker.
Bu hastalar üzerindeki gözlemlerimiz onların farklı belirtiler gösterdikleri yönünde.
Hastada görülen belirtiler onun hastalığı derecesinde hafif ya da ağır olabilir.
Belirtilerin her birinin özelliklerini ayrı ayrı incelediğimizde ise şunları görürüz;

Sesler;

Hastayı tehdit eden ya da hastayı bir şey yapmaya yönlendiren sesler,
İntihar etmesi gerektiğini ya da çocuğu gibi, eşi gibi bir yakınına zarar vermesini isteyen sesler,
Bazen annesinin ya da bir yakınının çağırma sesi,
Ölmüş birinin kendisine hitap eden sesi,
Kendisi hakkında birilerinin konuşma sesleri,
Seslerin bazen dışarıdan, bazen vücut içinden geliyor gibi hissedilmesi,
Bazen hışırtı, bazen ıslık, bazen de rüzgar sesi gibi sesler duyulması,
Hastanın, sesini duyduğu varlıklarla diyalog kurabilmesi

Görüntüler;

Hastaya, annesi, babası, kardeşi ya da kocası görünümünde görüntüler. Bazen de, gerçek yakını ile görüntünün hangisinin sahici olduğunu karıştırması,
Yakınlarının yüzü değişmiş, kötü, korkunç ve itici görünmesi,
Daha çok gece bazen de ibadet esnasında gelen cinsel içerikli görüntüler,
Bazılarının algıladıkları bu görüntülerle cinsel haz yaşamaları, kimilerinin de bundan derin bir nefret ve suçluluk duyması,
Yalnız oldukları zamanlarda; yılan başlı yaratıklar, siyah köpek, fare, ters ayaklı, tüylü, kıllı küçük insan şeklinde varlıklar, ışıklı renkli görüntüler, asılı iplikler, dumansı ya da karaltı tarzında görüntüler,

Uykusuzluk;

İlaçların etkilemekte zorlandığı uykusuzluk,
Uykunun çok geç gelmesi, bazen sabah ezanına kadar uyuyamama,
Hastanın uyku, uyanıklık arası gelen korkunç görüntülerden dolayı korkması ve uykuya geçememesi.

Özellikli Korku ve Sıkıntı

Sürekli bir tedirginlik ve korku hali içende olmaları,
Yakınlarının yanında artan sıkıntı,
Yalnız kaldığında da artan ses ve görüntülerden dolayı oluşan korku,
Aynaya bakamama, banyoda gözünü yummaktan korkma ve aşırı sıkıntı,
Hocalara gitmede ve onların yanında aşırı sıkıntılar hissetmesi ve hatta bazılarının buna karşı koyması,
Benzer şikayetleri olan kişiler yanında, onların hasta olduklarını bilmemelerine rağmen izah edemedikleri aşırı bir sıkıntı hissetmeleri.
Önemli bir kısım hastalarda yemek yemekten korkma.

Yanmalar ve Dolaşan Ağrılar

İlaçların etkileyemediği ve koldan, bacaktan, bazen kulaktan ağızdan tanımlanamayan bir şeyin girdiği hissi ile başlayan ve vücutta dolaşan ağrılar ve yanmalar,
Yanmaların ve özellikle ağrıların ilaçlarla giderilememesi.

Bayılma ve Kasılmalar

Garip hareketlerle, bazen bir histeri, bazen de epileptik bir tabloyu anımsatan nöbet halinde gelen kasılmalar,
Kasılmalarla birlikte olan farklı dilden ve kaba sesle olan konuşmalar,
Kasılmalar esnasında çok güçlü olmaları,
Yine kasılmalar süresince birileri ile mücadele ediyormuş gibi konuşmalar, çığlıklar, bağırmalar,
Yakınlarında birine tehdit üslubunda bağırmalar, saldırmalar,
Yine bu sürede, yüzünün ve bakışlarının değişmesi, korkunç bir şekle girmesi,
Bazı hastaların kendilerine zarar vermeleri, kendini boğmaya, kendi boğazını sıkmaya kalkışmaları,
Ve çoğu zaman nöbetten sonra ne olduğunu pek hatırlamamaları.

Eşleri İle İlgili Şikayetler

Daha çok kadınlarda olmak üzere, evli olan hastalarda eşlerine karşı çelişkili tavırlar,
Eşleri yanlarında yokken, onları arzulamaları, eve geldiklerinde ise sıkıntı duyma,
Evde değilken eşlerini arzulamaları, eve geldiklerinde birlikte olmaktan nefret etme.

Dini Etkinliklerle İlgili Belirtiler

Önceden ibadet eden hastaların, ibadete karşı arzu duymalarına rağmen yapamamaları,
Kur’an ve dua okuyabilen kişilerin bu algılamaların başlaması dua edememe, Kur’an okuyamama, yanında okunurken çok sıkılmaları hatta okunmasına mani olmaya çalışmaları,
Bazılarında ise bu okumalar esnasında aşırı tepki ve sıkıntı olmasına rağmen, okumalardan sonra, bir süre için huzur ve rahatlık hissetmeleri.

 

Belirtilerde Bazı Ortak Yönler

Bu tür hastalarda görülen belirtiler genellikle günün belli saatlerinde ya da vakitlerinde, bazen de haftanın belli günlerinde ortaya çıkma şeklinde periyotlar gösterebilir.
Bu periyotlar esnasında görülen tablolar ağırlıklı olarak, psikoz, epilepsi, histeri gibi görünmesine rağmen, periyot dışından özelikle psikoz-şizofren gibi görüntü veren tabloların hemen hemen tamamen normalleştiği müşahede edilir.
Görüntü ve seslerin belli zamanlarda kesilmesi, hasta tarafından kritik edilmesi, sonra yine tekrarlanması söz konusudur.
Hastanın algıladığı ses ya da görüntülerle, hasta vasıtasıyla diyalog kurulması mümkün olabilmektedir.
Bazı hastalarda hasta yakınlarının anlattıkları ve hastada gözlediğimiz belirtiler aynı anda çok şeyi düşündürecek nitelikte olabiliyor. Bu da hastalığı tanımlamakta zorlanmamıza sebep olur.
Psikoz düşündürebilecek vakalarda görme ya da işitme algılamaları dışında diğer psikotik belirtilerin bulunmayışı dikkat çekicidir.
Bütün bu algılamaları hastanın beyninin ürettiği “hallüsinasyonlar” olarak değerlendirip “psikoz” tanısı koyarak, psikoz tedavisi uygulamaya başlamalarına karşın hastalarda, psikozda olması beklenen diğer belirtilerin bulunmaması hekimi zorlayan önemli bir husustur.
Ayrıca bu tür hastaların bir kısmında hastanın annesi, kardeşleri ya da çocuğu gibi yakınlarının hastanın algılamalarına benzer ses ve görüntüleri algıladıkları ifade edilir ki, psikozlarda bu alışılmış bir durum değildir.
Hekimlerin hastayı tedavide zorluklarla karşılaşınca tanılarını sorgulamak zorunda kaldıkları ve uyguladıkları çok farlı grup ilaçları sık sık değiştirdikleri görülür.
Hemen hemen hiçbir psikoz tablosu, epileptiform bir nöbet ya da histerik bir kriz hekim tarafından oluşturulamazken, bu tür algılamalarla oluşan kriz tablosu, bu hastalarla uğraşanlar tarafından aynen oluşturulabilmekte ve bunu gören hasta sahibi; “işte evde de böyle oluyordu!” diyebilmektedir.
Yine bu hastalardan çoğu doktora gitmeye karşı bir tepki vermezken, özellikle “hoca”ya götürülmeye karşı direnç gösterdiği ve medyum, hoca ya da cinci gibi kişilerin yanlarında aşırı bir sıkıntı hissetmeleri de anlamlı ve hemen hemen ortak bir özelliktir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“BÜYÜLÜ” Olduğu İfade Edilen HASTALARDA
İlave Semptomlar

“Çarpılmış” diye karşımıza getirilen hastaların gösterdiği semptomlar ile “büyü”lü olduğu ifade edilen hastalarda görülen belirtiler tıpatıp aynı değildir.
“Büyü” hikayesi ile gelen hastalarda yukarıdaki şikayetlerden bir kısmı, ama daha az yoğunlukta olmak üzere görülebilir.
Bu hastalarda, ön planda görülen önemli bir özellik, hastanın alışılmış olduğu işlerini yeterince yapabilme yönünde iradelerini kullanamamasıdır.
Bunlar da, “çarpıldığı söylenen hastalar” gibi, önceden ibadet ediyorlarsa, artık bunda çok zorlandıklarını söylerler. Bir süre, okunduklarında rahatladıklarını, ama kendileri de, başkaları da okusa, okuma esnasında önce çok sıkıntı hissettiklerini, sonra rahatladıklarını söylerler.
Eşine karşı isteksizlik, çoğunda had safhadadır. Anlamsız yere ortaya çıkan ayrılma isteği ve ısrarları ile, kadınlarda eşine karşı cinsel isteksizlik, erkeklerde hanımına karşı başarısızlık. Ancak, çoğu zaman, erkekler kendi hanımlarına karşı oluşan başarısızlığın başka kadınlar için söz konusu olmadığını ifade ederler.
Kadınların, evde duramama, eve girince sıkıntı basması, evin bazı bölümlerinde, boğulur gibi olma, özelikle yatak odasına girdikleri zaman, dayanılamayacak bir sıkıntı bastığını söylerler.
Yukarıdaki görüntü ve sesler, bunlarda da görülse de daha hafif şiddettedir.
“Büyülü” diye gelen hastaların büyük çoğunluğu kadınlardan oluşur.

Related